Yavuz bey merhaba,

Bizim "Ulaşılması gereken en üst boyut Dini Miraç değil, Evrensel Miraç"tır dediğimiz yerde tarikatlerden söz etmeniz umarız bizimle ilgili değildir!? Budizm'in "zihin-sizlik" olarak tanımladığı boyut eğer sadece  "zihinden hiçbir düşüncenin geçmemesi, zihnin boş olması" şeklinde kabul edilirse bu, bilgilenerek yapılan bir "BİLİNÇ tekamülünü" değil, meditasyon sırasında gerçekleştirilen bir "zihinden düşüncelerin geçişini durdurma" ki bizim söz ettiğimiz bu değildir; ki siz de zaten bu boyutun Tasavvuf'ta Fenafillah olduğunu söyleyerek farkı yazınızda belirtmişsiniz!

 

Bizim sözünü ettiğimiz "Evrensel Miraç" yani "Sırlar Sırrına ulaşmak" son basamağı "Esas Hiçlik Boyutu", "Zamansız Zamanlar" veya "Ana Kaynak" olarak tanımlanabilecek bilincin tekamülünden söz eder ki burada "düşünce-sizlik" asla söz konusu değildir; söz konusu olan, daha önce de belirtmeye çalıştığımız gibi, Akıl ve Mantığın ölümcül halidir! Yani, düşünürsünüz ama hiçbir soru soramaz ve hiçbir cevap alamazsınız!!! İşte bunun için biz deriz ki "Bilinç, düşüncenin varlık aleminde yaptığı yolculuğun tanımıdır". Ki bu bizi şu gerçeğe ulaştırır; her şey ama her şey Düşünce boyutundan başlayıp Evrimleşerek bilinçlenmiş ve geldiği tekrar "Ana Kaynak"a dönebilmek için de çırpınıp durmaktadır!

 

İşin en      ilginç yanı ise, yapılacak bu yolculuğun "Esas Hiçliğe" yani      "Zamansız Zamanlara" ulaşılmasından önce "Tüm      Kainatın bir değişim dönüşüm geçirme" zorunluluğudur ki asıl      eğlence de bu noktada yaşanır!!? (Bir önceki boyutta, yani "Hakk      Boyutu"nda yaşanan sürpriz ve eğlence de fena değildir!"      Aydınlanma fenomeni işte bu "Zamansız Zamanlara" "Bilinçli      olarak(bu çok önemli)" ulaşma halidir ki burada, bırakın zihnin ışıkla      dolmasını, mutlak ve sonsuz bir bir karanlık söz konusudur ki bu boyutun      ölümcül olmasının bir diğer nedeni de budur! Hiçbir ışığın ve dolayısıyla      da maddenin söz konusu olmadığı bir "Sonsuzluk"!

 

Bu bilinç hali veya meditasyonla ulaşılan trans hali ile Hipnotik Telkinun bir ilişkisi olduğunu ise pek sanmıyorum çünkü, mutlaka siz de deneyimlemişsinizdir, kişi Hipnotik Telkin olabilir ama zihni hala bir çlok düşünce ile de dolu olabilir. Ama gerçek o ki meditasyon, Bülent beyin de dediği gibi Hipnotik Telkin olmada son derece yararlı bir teknik gibi görünüyor.

 

Meditasyon ve trans ilişkisine gelince; trans korkuyla da gerçekleşebilecek bir zihin durumudur. Oysa hem sizin hem de bizim anlatmaya çalıştığımız meditasyon için mutlak bir iç denge ve huzurun yaratılmış olması şarttır.

 

Çorbaya tuz koymaya lütfen devam edin. Sizin gibi dostların tuzu "yaralara merhem" olur sadece! 

 

Sevgi ve saygıyla...

 

Süleyman Diyaroğlu