Merhaba,

 

Bizim çok uzun zamandır bildiğimiz ve anlatmaya çalıştığımız dünyanın gelecek ile ilgili sıkıntılarının yavaş yavaş gündeme geliyor olması sevindirici.Sevindirici olmasına sevindirici ama ademoğlunun ne yazık ki anlayamadığı ve anlamakta da çok zorlandığı bir gerçeği bir kez daha anlatmak söylediklerimizin daha iyi anlaşılmasına olanak sağlar belki.

 

Ve gelin biz en son söylememiz gerekeni en başta söyleyelim ve insanların konuya olan ilgisini kışkırtalım; SON KAÇINILMAZDIR ve BUNUN DA İNSAN İLE HİÇBİR İLGİSİ YOKTUR!!!

Ademoğlu, ulaştığı bilgi ve teknoloji seviyesiyle yaşanacak olayların ancak idrakine varmış ve olacakları da (bilimsel olarak) anlayabilecek gelişmeyi yeni gerçekleştirmiştir.Dünyamızın yaşayacağı koşullarla ademoğlunun uygarlık düzeyinin hiçbir ilgisi yoktur!!(Son derece bilim dışı gibi görünen bu söylem umarım canınızı sıkmaz ama lütfen biraz sabır.)Konuyu uzatmaktan kaçınarak elimizden geldiğince kısa bir şekilde bilgimizi aktarmaya çalışalım.

 

Bahsettiğimiz konunun temel mantığı ve yapısı, ilahi bir varoluş yasasından başka bir şey olmayan ayrıntıda gizlidir; MUTLAK KADER ve Kader, birbirinden tamamen farklı iki yapıdır. MUTLAK KADER,ademoğlunun tasarruflarının dışında gelişen,onun yaptıkları ve yapmadıklarından en küçük bir şekilde dahi etkilenmeyen bir şekilde kendi ilahi yasaları doğrultusunda çalışır.Yani bizim güneş sistemimizin yapısı biz ister beğenelim ister beğenmiyelim şu anda olduğu gibidir ve bizim bununla ilgili yapabileceğimiz hiçbir şey yoktur.Bu bir ilahi varoluş yapısıdır ki biz buna MUTLAK KADER deriz.

 

Ama ademoğlunun MUTLAK KADER dediğimiz yapının koşullarıyla ilgili yapabileceği bir şey vardır ve işte bu da bizim bu yazımızın temel konusudur; yani olacak mutlaka olacaktır ve bizim yapmamız gereken de,olayları durduramayacağımıza göre, meydana gelecek olaylara hazırlıklı olmaktan başka bir şey değildir;yani kendi Kaderimizi yapılandırabilme özgür iradesinin bizde saklı olduğu gerçeği!!

 

Dünya adını verdiğimiz bu gezegen nasıl kendi mevsimlerine sahipse evrenin de kendi ilahi döngüleri içinde belli zamanlarda meydana gelen olayları yani "MEVSİMLERİ" vardır;ki buna SİKLUS döngüleri denir!! 2012 SİKLUS'un kapanış zamanıdır; ister kabul edelim ister etmeyelim bu olacaktır.Olmuş meyveler toplanacak,olmamışlar ise Kainatın enerjisine karışıp yeni "hasat zamanını" bekleyeceklerdir.(Küçük bir bilgi notu: Bu Siklus'u bu kadar özel yapan onun 19ncu Siklus oluşudur;yani adem soyu için ilk 500 000 yılın bitişi !!! Konunun fazla mistik kokmaya başladığının farkındayız ama ne yazık ki başka çaremiz yok.)

 

Tüm bu söylediklerimizi biraz daha inanılır kılabilmek için şunu düşünmenizi rica ediyoruz;ademoğlu, yaşadığı gezegeni mahvettiğini anlayabilecek seviyeye ne zaman ulaştı? Gezegeni mahvetmeye başladığını ANLAYABİLECEK BİLİMSEL ve TEKNOLOJİK GELİŞMEYİ sağladıktan sonra!!! Peki bu bilimsel/teknolojik gelişmeyi sağlayamasaydı gezegeni gene de mahvedecek miydi ? Tabi ki HAYIR!

 

Sonuç olarak söylemeye çalıştığımız şudur: Küresel değişimlerin nedeni Ademoğlunun teknolojik gelişimi değil, ONUN VARLIĞIDIR!!! (Biz "Adem"i tüm mevcudat olarak kabul ederiz; ineği,insanı ve bitkisiyle.) Teknolojik gelişimler,Ademoğlunun sadece meydana gelecek olayları ve kendi geldiği noktanın da artık geri dönülmez bir nokta olduğunu anlamasına yaramıştır sadece!!!(Büyük baş hayvanların çıkardığı gazın bile küresel ısınmayı arttırdığını hatırlarsanız sanırım ne dediğimizi daha iyi anlarsınız!) Sözlerimizi gelecek ile ilgili bağlayıcı kılmak amacıyla küçük bir ek bilgi verelim;Dünya üzerinde yaşayan insan sayısı hiçbir zaman 7 milyarı geçemez.İnsan nüfusu bu rakama yaklaştıkça gezegen de onlardan kurtulmak için elinden geleni yapacaktır!!

 

Sözü daha fazla uzatmamak ve sizi sıkmamak için yazıyı burada noktalıyoruz.Eğer bu söylediklerimiz ilginizi çekerse ne yapılmasıyla ilgili önerilerimizi gelecek yorum ve eleştirilerden sonraki sohbetimizde size ulaştırabiliriz.