Ayşe hanım merhaba,

 

Mutlak olarak ve kesinlikle bir kez daha tekrarlıyoruz ki; Müslüman olmak ile Kuran’a inanmak, Hristiyan olmak ile İncil’e inanmak ve Musevi olmak ile Tevrat’a inanmak arasında en ufak bir bağ yoktur. 

 

Kuran içerdiği Hakk-i-Kat ilmiyle ortada dururken kimin Müslümanlığına inanmamızı istiyorsunuz? Sizinkine mi, Taliban’ınkine mi, İran’ınkine mi yoksa Suudi’ninkine mi? Hangisinin Müslümanlığına? Eğer Kuran aynı Kuran’ sa onu kendi çıkarına göre çarpıtan hangisi? Taliban mı, siz mi, İran mı yoksa Mevlana veya Yunus mu? “Allahu Ekber” diyerek insan öldüren Taliban mı yalan söylüyor yoksa “Severiz yaradılmışı Yaradan’dan ötürü” diyen Yunus mu? Hangisi? 

 

Biz Kuran’ın İlahi bir kelam olduğunu biliriz ama kendimizi, Kozmik(kutsal) kitapları okuyup kendilerince bir inanç sistemi yani din yaratan ve bunu yüz yıllar içinde kendi Adem bilinçlerine göre şekillendiren insanlarla da hiçbir şekilde aynı inanç anlayışı içinde kabul etmeyiz. Kendilerini Müslüman veya İslam olarak gören ve tüm Kozmik(kutsal) kitapaların varlığını dinleri gereği kabul eden canlar bilirler mi ki Allah kavramı inandıkları diğer kutsal kitapların içinde hiçbir şekilde yer almaz?! “Allah Baba” kavramının sizin dilinize nereden geçtiğini sanıyorsunuz? Kuran’ın neresinde Allah kendisi için “baba” tanımını kullanmıştır? Allah’a bir cinsiyet kazandırmak sizce Kuran’ın eseri midir? Eğer değilse bu sizin de inandığınız hangi kutsal kitabın Allah tanı mıdır? Ve bu tanım Kuran’a uyuyor mu? Eğer uymuyorsa Kuran’a bu kadar zıt bir Yaradan tanımı yapan bir kutsal kitap nasıl olur da Kuran tarafından bile kabul edilir? Ve hangisinin Yaradan tanımı Hakk-i-Kat olandır? Kuran’ın en çok atıfta bulunduğu Tevrat’ın, Cennet’te dolaşırken Adem tarafından ayak sesleri duyulacak kadar somut bir varlık olan Rab Yehova’sı mı, İncil’in “Göklerdeki Baba”sı mı yoksa yeri ve mekanı olmayan Kuran’ın Allah’ı mı? Hangisi? Ve unutmayın ki Kuran, başta Bakara suresi ayet 62'de olmak üzere, bir çok ayetinde diğer dinlerin inananlarına ödüllerden bahseder!!! 

 

İşte Hakk-i-Kat ilmi böyledir Ayşe hanım; sorduğunuz her soru yeni bir kapı açar. Ta ki ”hiçbir sorunun sorulamadığı ve hiçbir cevabın olmadığı” yere varıncaya kadar!!!

 

Biz tüm bu dinleri ve onların inananlarını anlar, koşulsuz sever ve kabul ederiz ama ne yazık ki onlar bizi anlayamazlar. Eğer sorgulayıcı ve özgür bilincinizi toplumun önyargılarına mahkum etmezseniz siz de göreceksiniz ki hiçbir kutsal kitabın Batıni içeriği ile o kitaplardan türetilmiş dinlerin bir ilgisi yoktur. Eğer olsaydı, tüm öğretisi Sevgi olan İsa peygamberin sözlerinden Engizisyon mahkemeleri yaratılabilir miydi? “Bir insanı öldürmek tüm insanları öldürmek, bir insanın hayatını kurtarmak da tüm insanların hayatını kurtarmak gibidir.” diyen Kuran ayetine rağmen insanlar gene de Allah adına cana kıyabilir miydi?

 

Sevgi ve saygıyla…